TURGAY AKPINAR/Yokluğun Aritmetiği
Matematikte yokluk sıfır ile anlatılırken Senin bendeki varlığına rakam aradım Kare kare köklerime indim Değer vermedi toplamalar Unuttum zaten hatırlayamadığım…
Matematikte yokluk sıfır ile anlatılırken Senin bendeki varlığına rakam aradım Kare kare köklerime indim Değer vermedi toplamalar Unuttum zaten hatırlayamadığım…
Kaybettim sanırım yıldızlar! Çok üzgünüm. Elveda çimenler, elveda gökyüzü… Yeterince küçüğüm, yeterince küskün hayata, Ve ölüm kollarımda bile değil!
Dünya dönüyor eskisinden hızlı Hareketli ve kurak Fabrikalarda genç işçi imgeleri Solgun yüzlü rüzgârın ağzından Ölüler bırakıyor bulutlar Yerin derinliklerine…
Dinginliğin türbesindeyim yüzümde ışıktan korolar insanı baştan çıkaran bir açlıkla yalnızlığın buzlu saçaklarına dokunuyorum Ey hatıralarla dolu vadiler geceyle gündüzün…
Çocukluğumun dokuz yılının geçtiği evin tam ortasında duruyorum şu an. Babam iki ay önce vefat etti ve ben de geçen…
KASIM Yaşam boyu kaç mevsim geçti? Kaçıncı mevsimin rüzgârı esti yüreğimizde? Hangi mevsimin yağmuru değdi yüzümüze? Bilmiyoruz! Bilemiyoruz! Bilmek ister…
Ne zor zamanlardı öyle, Düşünsene seninle, Aynı mahalle de, Aynı sokakta, Dört sıra arayla, Damları birbirine bitişik, Sırt sırta sıralanmış…
Eren o gün yine erkenden kalktı. Hava daha aydınlanmamış, sokak lambalarındaki sis dağılmamıştı. Bahçe kapısından çıkmadan arka bahçeye doğru yürüdü.…
Dupduru güzellikler getirmezdi hayat her zaman. Bu sebepten ki hayatın yüzün gibi olmaktan çok uzaktı. Bu da hayatın bir başka…
Yalnız Gül, Kendinden emin, Değişime hazır, Kararlı günün mottosunda. Üzerine özel kesilmiş, Katmerli… Duruşunda asalet var, Kırmızı kadifeden mantosunda. Soğuk…