MAVİ GÜLÜM
Mavi gülüm, gökyüzünü seyrediyorum şu anda. Acımı paylaşıyorum işte bulutlarla. Bulutlar da çekilince evlerine, baş başa kalıyorum bir zamanlar aşkımıza şahitlik yapan yıldızlarla. Uzun uzun konuşuyorum onlarla. Sana olan aşkımdan bahsediyorum hiç bıkmadan. Galiba anlıyorlar kalbimi; çünkü her biten senli cümlemden sonra göz kırpıyorlar bana. Onlar da olmasa kimlerle paylaşacaktım sensizlikte yaşadığım kederleri? Nasıl bulacaktım aşkınla kavrulan yüreğimi?
Her buluştuğumuzda “ Yıldızlara bak, onlar seni anlatıyor bana.” derdin. Belki de o yüzden yalnızlığa terk etmiyor yıldızlar beni! “Yıldızlar kadar parlak gözlerin var.” diye fısıldardın, gökyüzünü doyasıya seyrettiğimiz zamanlarda. Öyle güzel, öyle içten söylerdin ki bunu, mutluluktan sarhoş olurdum. Gidişinle kahrolan yüreğime eşlik etti ağlayan gözlerim. Fakat sırılsıklam da olsalar yaşlarla, sen seviyorsun diye pırıl pırıl bakıyorlar hala.
Her neredeysen gökyüzüne bak sevdiğim! Ben oradayım ve bıkıp usanmadan seni izliyorum. Eğer bir an olsun aklından geçiyor isem durma oralarda, ben giderken bıraktığın yerdeyim! Seni beklemekten ne zaman vazgeçeceğimi hiç bilmiyorum. Sanırım yıldızların beni dinlemekten sıkıldığı gün, terk edeceğim senli cümleler kurmayı. Fakat ne yıldızların benim sohbetimden sıkılacağına ihtimal veriyorum ne de seni unutabileceğime!
Gözlerimi benzettiğin güzel yıldızlar gibi anlayamasan da beni, ben seni gerçekten çok sevmiştim mavi gülüm. En sevdiğim renkle isimlendirdim seni. Maviden başkasını yakıştıramam sevdiğime!
Unutma aşkım, gökyüzüne baktıkça beni bulacaksın bulutlarda. Eğer evlerine gitmişse bulutlar, bak o zaman yıldızlara! İkimizi anlattığım yıldızlar beni söyleyecektir mutlaka sana.