AZERBAYCAN’DA NEVRUZ KUTLAMALARI
Halkımızın hayatında baharın gelişi olarak “Nevruz Bayramı”nı kutlama geleneği vardır.
Zaman zaman bu kutlama yasak olunmuş. 1991 yılında Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını
kazanan Azerbaycan, Nevruz’u resmi tatil olarak ilan etti.
Azerbaycan’da Nevruz’un yaratılış aşamalarını yansıtan dört unsur (su, ateş, rüzgar ve toprak)
kutlama törenlerinin geleneklerini birleştiriyor: Su Çarşambası, Ateş Çarşambası, Rüzgar
Çarşambası ve Toprak Çarşambası.
Semeni (malt) – Her yıl Mart ayında Nevruz bayramı döneminde Azerbaycan’ın tahıl
buğdayından filizlenen bir Nevruz unsurudur. Semeni ilk Çarşamba gününden önce filizlenmeye
başlar. Nevruz bayramına kadar tamamen olgunlaşır. Nevruz bayramında çeşitli oyunlar oynanır.
Bunlar arasında halay, khakhishta, jdir, anzali, kos-kosa, yumurta dövüşü, , papagatdi ve
baharbandi’yi saymak mümkündür. İnsanlar yeni güzel elbiseler , milli kıyafetler giyerler.
Azerbaycan’ın İlisu köyünde doğdum. Size Azerbaycan’da Nevruz kutlamaları ve Nevruz
geleneklerinin nasıl olduğunu anlatmak istiyorum.
Nevruz, Fars kaynaklarında Zerdüşt’ün dini öğretilerinde adı geçen yedi bayram arasında en
kutsal olanıdır. Nevruz ‘Yeni Gün’dür.
Bu bayramda zengin ve fakir ayırt edilmez, aynı şekilde kutlarlar, aynı haklara sahip olurlar. Her
şey unutulur, dostluk ilişkileri daha ön plandadır. Nevruz bayramının yaratılışı güneş takvimi ile
ilgilidir. Bahar bayramı Nevruz’un kutlanmasına ilişkin ilk bilgiler M.Ö. 505’ten bilinmektedir.
Nevruz bir yandan mitolojik düşüncede bir dayanak noktası olarak görülür, kışın yerini
baharın alması, doğal bir yer değiştirme olmazsa bahar gelmez, hayat olmaz.
Hızır’ın Azerbaycan’a gelişiyle yardıma sıcaklık ve ateş çağrılır, Hızır’a bir kandil koyarlar
şarkılardan birinde söylenir. Yazın nitelikleri kosa, kel kafa ve keçidir. Kosa kışı, keçi yazı
temsil eder.
Azerbaycan dilinde:
Mənim kosam canlıdır
Qolları mərcanlıdır
Kosama əl vurmayın
Kosam iki canlıdır.
Kosa-kış iki canlıdır , baharın doğması gerekir ve ikili anlamda da öyledir. Kışın zıtlıkları –
ilkbahar ve kış, sıcak ve soğuk toplanır. Kosa-kosa (Godu-godu) oyunu bahar takvimi
kavramına, ışığın zaferine adanmıştır.
İlisu Köyü, folklorunun yanı sıra doğası, suyu ve tanınmış insanlarıyla da ünlüdür.
Köyümüzün bilim, kültür ve sanat insanları dünyanın dört bir yanına yayılmış, şöhret ve ün
kazanmıştır. Her mevsimde bir başka gizemli olan köyümüz, dört tarafı çevrili Büyük Kafkas
sıradağlarının güney eteklerinde yer almaktadır. Bu nedenle kışlar soğuk ve karlı geçer.
Böylesine karlı bir havada çocuklar bir araya toplanıp kış oyunları oynarlar. Mesela Kosa-
Kosa (Godu-Godu) oyunu – Kosa uzun bir kürk manto, başına alacalı deri bir şapka, başına ise
ipten yapılmış çorap ve sandaletler giyer, ayakları ve karnının üzerinde bir yastık koyar.
Omzunda hurcun, bir elinde kepçe vardır. Kışın soğuğundan mustarip olan çeşitli kişiler, küçük
çocuklar kosayı görüp şarkı söylerler.
Azerbaycan dilinde:
A kosa-kosa gəlsənə
Gəlib salam versənə
Çömçəni doldursana
Məclisi güldürsənə
Çocuklar kosanın önüne atlarlar ve onu kendileriyle oynamaya davet ederler.
Azerbaycan dilinde:
Ay uyruğu uyruğu
Saqqalı it quyruğu
Kosamın payı hanı
Göydən gəlib buyruğu.
Kosa tökezliyor, düşüyor, ayağa kalkıyor, başının üstüne düşüyor, herkesi güldürüyor. Kosa’ya
soruyorlar;
Kosa nerden geliyorsun ?
-Dağlardan
Ne getirdin?
- Elma
- Elmayı ne yaptın?
- Onu sattım
- Parayla ne yaptın?
- Bir karı aldım
Etraftakiler gülüyor
Kosa yine düşüyor, ayağa kalkıyor, oynuyor
Onlar sorar; - Ne istiyorsun Kosa?
- Yumurtalar,
- Yumurtayı ne yapacaksın?
- Yemek yapıp yiyeceğim
Payın bol olsun kosa
Karnın tok olsun kosa…
Kosa’ya çok pay veriyorlar. Hurcun dolduğunda, kosa oynamaya başlıyor, etrafında toplananlar,
söylüyorlar.
Azerbaycan dilinde:
Kosam bir oyun eylər
Quzunu qoyun eylər
Yığar bayram xonçasın
Payızda toyun eylər
Kosa ve etrafındakiler oradan ayrılır.
İkinci oyun:
9-12 yaşlarındaki kızlar bir araya toplanır, yüzlerini süslerler, uzun elbiseler giyerler, bir kişi
grubun lideri olur, süslü bir bebeği en küçük kızın eline verirler. (Tahtadan yapılmış) Gruplar halinde avludan-avluya yürüyerek böyle bir şarkı söylüyorlar.
Azerbaycan dilinde:
Gün çıx, gün çıx,
Kəhər atı min çıx.
Keçəl qızı evdə qoy
Saçlı qızı, götür gel.
Bu gün bizə, un gərək
Sabah sizə, gün gərək.
Kışın soğuğu ve karını azaltmak için insanların güneş sevgisini ifade eden bir halk oyunudur.
Her ev bu çocukları hoş karşılar. Evlerinde tatlılardan fındık, elma, yumurta ve diğer gıda
ürünlerini dağıtırlar. Söylentilere göre bu törenden sonra güneş çıkıyor.
Ayrıca bahçede 7 adet ateş yakılır, çocuklar bunların üzerinden atlayarak şarkı söylerler.
Azerbaycan dilinde:
Ağırlığım-uğurluğum
Sənə olsun yorğunluğum
Kızlar fal bakmak için dışarı çıkarlar, bir tas su alırlar, bir iplikle nişan yüzüğünü bağlayıp suda
tasın içinde gezdirirler, yüzük kaç kere tasın kenarlarına çarparsa kız o yaşta gelin olurmuş.
Kızlar fal bakmaya giderler. Kızlar tuzlu havuç yerler. Rüyasında su veren erkek çocuk, o kızın
nişanlısı olur.
Kapının arkasına şapka koyarlar. Zili basıp saklanırlar, ev sahibinin şapkanın içine çikolota, tatlı
bayram şekerleri koymasını beklerler.
Bayram günü sabah erkenden kapı ve pencereyi açarlar, pınardan su getirirler, evi ve bahçeyi
temizlerler. Avluda ateş yakıp buğdayı kızartır, yumurtaları rengarenk süslerler.
Sofra kurulur ve sofraya mutlaka baş harfi S olan 7 nimet koyulur.
1.Semeni
- Su
- Sumak
- Sarımsak
- Soğan
- Sünbül (Başak)
- Suna (Zirinç)
Şekerbura, baklava, fındıklı ekmek pişirilir, tütsü yakılır, semeni kovrulur, onunla helva
yapılır, pilav pişirilir komşulara pay verilir. Komşular birbirlerine hediyeler getirir bir sofra
arkasında birleşirler. Çocuklar salıncak kurar, yumurta dövüşü yaparlar. Mahallenin çocukları
horoz dövüşü yapar, kimin horozunun kazanacağına dair bahse girerler, herkes onları izler,
böylece gelenekler tekrarlanır. Bayramda yaşlı ve hastalar unutulmaz ziyaret edilir. Nevruz birlik
beraberlik bayramıdır.
Dileğim geleneklerimizi unutmayalım, hatırlayalım ve takip edelim, her daim tekrarlayalım.
Umarım Nevruz bayramını siz de sevenlerden olursunuz.