IŞIL DİLOOĞLU/BABAYA AĞIT

BABAYA AĞIT

Yükten ağıran omuzlara merhem gerek,

Analara kucak dolusu iğne iplik.

Fakat bendeniz yellerde savruk,

Açık denizlerde,

Çıkmaz sokaklardan limanlara uzanırım,

Sözgelişi tümceler diziyorum boynuma, 

Tesbih çekerken okuyun. 

Dedem toprak oldu!

Çerçeve kenarına astım manidar hediyemi,

Ayağım takıldı çocuk aklıma, saçıldı.

Boy verdim çınarla yarışırım,

Kilometreler metrelerin peşine düşmüş,

Santimlere yer kalmadı.

Bakma kusuruma,

Derme çatma girdim yine söze,

Sonuçta harflerin kölesiyiz, unutmamalıyım bugünlerde

Kronolojik çıktığından beri akıl köşemden,

İleri sarıyorum hayatı,

Beşer beşer artsın yaşlarım.

Sevdiceğime kavuşacağım günü kovalasın yirmi ikilerim,

Kapıya dayanan otuz, eşiğe takılsın mesela, 

İlhamlarım beslenmesin daha fazla,

Gelince elliye, benzeyeceğim sana.

Çok konuştum kapatın kulaklarınızı!

İçime akıtacağım sevmediğiniz yanlarımı.

Düş ressamımı bulun!

Onda saklıdır kederime çizdiğim gülen yüz.

Geçinip gidiyoruz işte n’olsun! 

Bildiğiniz gibi ,

Dilek ağacına yalanlar asıyorum,

Sahi unutmuşum!

Oralarda havalar nasıl baba?

Dağıtalım şiiri.