NE ÇOK ŞEYİM OLDU
Ne çok şeyim oldu sen gelince.
Bir şehrim oldu
Yaşayan, sevecen, duygusu olan.
Ondüle saçı kaldırımlarında sokak müzisyenleri
Her evin kapısında, sen sen bakan
Benimle ağlayan, benimle gülen
Kızıl kiremit çatılarıyla bir şehir.
Sen geldin özgürleştik
Yağmur yağdı yıkadı yaprakları.
Çapkın bir bıçkının hülyası gibi
Ağaçların dudağında hovarda ıslık,
Lila rengi bulutlar geçerken üzerimizden
Boca ediyor suyunu
Sırılsıklam saçlarımız karışıyor birbirine.
Sen geldin kentin,
Açıldı kapıları.
Bindallı etekler doluştu sokaklara.
Her rengin tek kirmende buluştuğu sevda yelleri
Gelincik tarlası hazzıyla
Delikanlı delikanlı buluştu
Aşk yeşerdi.
Ne çok şeyim oldu sen gelince sevgilim.
Kurulmuş hayatları yırtıp attım boşluğun karasına
Gramı kendini yemiş eksiktim, tamlandım.
Kaldırıp başımı geçmişin dehlizinden
En güleç seni gördüm
Deniz fenerleri uçuşuyordu üzerinden
Bir kelebeğin kanatları konmuştu kirpiklerine.
Sen geldin
Surlarım yol verdi güneşe
Ufkun kanat vuruşlarında melodik esintiler.
On beş yıl çaysamış mahkûmun keyfi.
Ne çok şeyim oldu senden gelince bir bilsen
Yalnız yılların mahalle bakkalları şen
Çocuklar sereserpe,anneler korkusuz artık.
Sen gelince sevgilim
Ben oldum.