dört element
ateş, güneş renginde doğar bir volkan gibi
kavrulur zemin, yanar taş
ışığıyla yakar göğü
dağlar yıldızlara ne kadar yakın şimdi
ve ateş dans eder gecenin ortasında
havanın nefesi gibi sessiz.
havada kan sesi var, rüzgarla taşınan bir sızı
ay yatıya kalmış geceye, solgun ışığında hüzün
fısıltılar dolanır gökyüzüne
bulutların yorgun dansında
ve nefes alır dünya, acının diliyle
toprağın sabrı gibi sessiz.
buz potalarının demir rengi altında boğulur toprak
bir ağırlık çöker göğsüne
çatlayan taşlar, suskun ağaçlar
karanlığın içinde bekler yarını
toprak, sabırla kucaklar zamanı
suyun derin sırrı gibi sessiz.
gece, çıkışsız bir kuyudur
dibinde kaynar sular kabarır sessizce
acıya döşenmiş sular akar dipsizliğe
yansıtır derinlerinde kırık gölgeleri
sular konuşur, ateşe karışır
alevin ışıltısı gibi sessiz.
dört element, bir bütün olur geceyle