LALELER ÇÜRÜYELİ
bensiz akan kanını görüyorum: canlı, rengarenk, cesur canına
okuyorum rüyalarda keskin tenine kör bıçaklar saplanıyor
oradan bir uğultu, biri bağırıyor:
“içindekini görüyorum” diyor. şiirle beslediğimi az mı geldi
kelimelerin, tamamlanmadı mı hecelerin ki başka şiirlere
gebesin
dokuz nefret doğuruyorum geceleyin
sekizi sabaha terk ediyor, biri başımda küfrediyor.
arsızlığına yeni menekşeler ektim, laleler çürüyeli oldu biraz
aldatılmadan aldatılmak payıma düşen, gel paylaşalım
azı senindir, şefkatle okşadım acımasın canın
karnını doyurdum öfkemin
ki başkalarından dilenmesin merhamet
bana işkence yeni dilekler
sana heves, aralanan kapılar.
bekle, dönüp giden sırtına bahaneler kazınmış
kalmamış bir zerresi elinin kirinden
üzülme, tutuşturmaya geldim hediyemi
son yazdığım birkaç satır, bir hayat kadar çöpe attığım yalanların
kustum boğazımdan gelen her neyse
büyük konuşan adımlarının önüne.