*Tablolar Nur Gökırmaklı’ya aittir.
AHURA MAZDA EFSANESİ
Zerdüştlük Dininin İyilik, Aydınlık ve Işık Tanrısı: Ahura Mazda!
Zerdüştlük günümüzden 3500 yıl önce, bir din adamı olan ”Zerdüşt” tarafından İran’da kurulan bir dindir. M.Ö 6. yüzyıldan M.S 7. yüzyıla kadar üç büyük Pers İmparatorluğu’nun dini olmuştur. Dünyanın en eski tek tanrılı vahiy dinidir. Zerdüştlükte iyi ile kötü, yaşam ile ölüm ya da aydınlık ile karanlık arasında sonsuz bir mücadele vardır ve evrenin iyi gücünü yani ışığı/doğruyu temsil eden bilge tanrı Ahura Mazda’dır.

Bu din paganizmdeki insan biçimli tanrılardan uzaklaşmakta, giderek ilahi dinlerdeki tek tanrı imajına bürünmektedir. Onun karşısında varoluşları yıkıma götüren kötü bir güç bulunur ki onun adı Ahriman‘dır. İyiliği ve kötülüğü temsil eden bu iki güç, iyinin nihai zaferine kadar yeryüzünde dönüşümlü olarak hüküm sürecek ve ancak zamanın sonunda iyilik galip çıkacaktır. Bu iki gücün arasındaki savaş insan benliğine de yansımıştır, ahlaklı insanın yapması gereken Ahura Mazda’nın tarafına geçmek ve Ahrıman’ı yalnız bırakmaktır. Yalnızca dinsel değil, felsefi ve ahlaki bir öğreti olarak da tanımlanabilen bu inanç formu İranlıların İslam sonrası kültürlerinden de tamamıyla silinmemiştir. Ne de olsa Zerdüştlük, tek tanrıcılığa yaklaşan anlayışıyla Yakın Doğu’nun büyük dinsel hareketlerini derinden etkilemiştir. Yunan dininden hareketle Ahura Mazda’yı Zeus’a benzeten tarihçi Herodotos M.Ö 5. yüzyılda Pers dini hakkında bize önemli bilgiler sunar.

“Onlar tanrıları için heykel, tapınak ya da sunak yapma ihtiyacı duymazlar. Tersine bu türden tapınma biçimlerini şiddetle eleştiriyorlar. Bana kalırsa Persler, Yunanlıların aksine tanrıların insan biçimli olduğuna inanmıyorlar. Yüksek dağların tepelerine çıkıyorlar ve oralarda gökle bir tuttukları Zeus’a kurban kesiyorlar.

Güneş, ay, toprak, ateş, su ve rüzgâr için de kurban kesiyorlar. Onlar, Asurlulardan ve Araplardan öğrendikleri Afrodit ve Uranüs’e de tapıyorlar. Asurluların İnanna diye andığı Afrodit, Araplarda Allat, Perslerde ise Anahita diye biliniyorlar.”

Ahura Mazda, İran kültürünün çok erken dönemlerine damgasını vurmuştur. Perslerin başkenti Persepolis (yani İran’ın birliği) Ahura Mazda’nın koruması altındadır. Tanrıların en kudretlisi olarak tarif edilir. Ahura Mazda, Pers tahtının sahip olduğu siyasal gücün de başlıca garantörüdür.

Persepolis’in görkemli saraylarından birinin duvarlarındaki kabartmalar, Pers siyasal hiyerarşisinin hangi ideolojik perspektif altında yapılandırıldığını çok açık bir şekilde sergilenmektedir. Hiyerarşinin tepesinde Ahura Mazda bulunur, onun altında da ise perslerin şahı ve onun üst rütbeli subayları vardır. Burada verilen mesaj açıktır: Şah gücünü Ahura Mazda’dan alıyor ve onun korumasından yararlanıyor. Şah’ın ordusu da iktidarın kökenindeki tanrısallığın farkında olduğu için Şah’a itaat etmekte beis görmüyor.

Kuzeyden inerek İran Yaylası’na yerleştikleri var sayılan aryan topluluklarda Ahura Mazda ve Mithra kültlerinin birbirlerinden tam anlamıyla ayrılmadıkları anlaşılıyor. Ahura Mazda’yı gökle bazen onun oğlu olarak tanımlanan Mithra’yı da güneşle özdeşleştiren Perslerin, Ahura Mazda’da karar kılmaları çok eskilere düşer.

Sözü edilen iki tanrı da Aryanların en eski tanrılarıdır, nitekim Perslerle akraba olan Hintliler de Mithra’ya tapınmışlardır. Mithra’nın geri plana düşmesiyle yerini bütünüyle Ahura Mazda’ya bırakmasında Zerdüşt adını taşıyan bir din adamının büyük rol aldığı söylenegelir. Zerdüşt’ün yaşadığı tarihler hakkında doyurucu bilgilere sahip değiliz. Zerdüşt’ün yaşadığı yerler dahi pek kesin bilinmez. Bir söylentiye göre İran’ın kuzeyinden olan Zerdüşt, başka bir inanışa göre de Belh (Afganistan’ın kuzeyinde bulanan bir şehir) şehrinde doğmuştur. Zerdüşt’ün yaşamı hakkında bilgi veren başlıca kaynaklar, Zerdüştlerin kutsal kitabı Avesta’dan, Agatha adı verilen ilahilerden ve Yunan metinlerinden ibarettir.