SELAMİ KARABULUT/FAL ATI

FAL ATI

bir göz kırpımı mesafede

açılır kapanır üstüme gökyüzü

bütün sabahların niyeti fal

gölgesi fazladan uzar akşamların

bir çocuk benimle ağlar sonsuzu

çatılardan dökülürcesine gün gün

bütün kavşaklarda bir kargaşa

geçit yok ki aşayım sınırını ölümün

seninle sırtlanmaya hazırım yolları

ayağımın biri üzengide diğeri eşikte

yalpalayıp durur ahşaptan gövdem

henüz yeni soluyor bir rüyayı atım

değil mi ki fala açılmak içindir avuçlar

sabahları kalpten kalbe geçer dünya

ben eskiden bir çocuğa rüyaydım

bir öpücüğe bağışladım yüzümdeki vebali

yine de seninleyim gör işte yakarışımı

aksak ayak kişnek bir gövde

sırtlayıp geldiğim tepelerin sıralanışı

eğil ki içinden geçsin kirpiklerimdeki sır

çuha bezden bir avuç kildendi

mat edemediğim günlerin dağdağası

makamı bozuk bir bozlağın harfi

bozdur bozdur bitmeyen gençliğin hevesi

demiş bulundum bir kez öncedendi

maya tutmayan aşka sabır

demiri tez soğur iskeledeki üşengecin

göz göze bile gelemeden ilkyazla

eksik yaka bol paça bir palavra

sabahlarla akşamın arası git gel

açık etmemi istersen söyleyeyim niyetimi

pencereleri aç ki soğumasın atımın teri