Bir Avuç Akşamüstü
Göğsüme çarparak yiten bu kuşun
son söylediği kaldı bende
O-yum o kadarım belki de
Artık camlara duruyorum böyle
kimsesiz yol kıyılarına uzun uzun
Öyle çaresizim-ki sularıma acı indi
Kalbimi sakladığım taşlar usandı dağıldı
Ölüm yemini giymiş ağrı başladı böylece
Yine de çok eski sakladığım
bir yağmurum var diyorum gecelerdir
Ona gideceğim onunla yıkanıp
çekileceğim burdan
Hem kim bilir
Bir avuç akşamüstü ağlar arkamdan
Hıçkıran kır kırlangıçları belki
Belki sebepsiz ateş yakar biri de
perişan gölgem ısınır bensiz
-Kim bilir-
Uykumda boğulan bir ağacın
son söylediği kaldı bende
Öptüğüm en güzel ölü’den
içime inen sapsarı bir ayaz
-Ben ki hiç konuşmadım
kalbimin ellerini tutmadan-
Velhasıl kalbimin elleri kırıldı
hem de zamansız