Heykel: Topraktan Bronza
Farklı kalıp yapma teknikleri: Çeşitli kalıp yapma yöntemleri.
Heykelin Montajı İçin Uygun Alan:
Yerel iklim koşullarını ve yapının doğal etkenlere karşı dayanıklılığını bilmek, ayrıca kasıtlı veya kazara oluşabilecek zararları göz önünde bulundurmak.
Özel Malzemelerin Kullanımı ve Yapım Yöntemleri Birinci Bölüm: Bronz ve Alaşımları
Bronz, bakırın %9-10 oranında kalay ile birleşiminden oluşur ve döküm ile heykel yapımı için uygundur.
Napirasu heykeli döküm sanatının değerli örneklerinden biridir. M.Ö. 1250 yılına ait olan bu heykel, zekice tasarlanmış bir yöntemle bronz kalıp üzerine altın ve bakır tabakalar kullanılarak şekillendirilmiştir. Heykelin boyu yaklaşık 130 cm, eni 70 cm ve ağırlığı 1750 kg’dır.
Bu heykel, Antik Doğu’da yapılmış en büyük metal eser olup sadece Elam diyarının dökümcülükteki ustalığını değil, aynı zamanda Elam medeniyetinde kadına verilen değeri onurlandıran çok değerli bir sanat eseridir.
İnsanlar, doğadaki hammaddeleri kullanmanın yaratıcı yollarını çok eski çağlardan, İsa’dan önceki yıllardan itibaren bulmuştur. Arkeologlar tarafından keşfedilen birçok heykel ve eşya, Antik İran medeniyetinde sanatçıların ve zanaatkarların ustalığını açıkça göstermektedir.
Bronz at figürü:
Farklı tasarımlarla dökülmüş ve kazıma işlemi uygulanmış, 18 cm yüksekliğinde bir eser. Bu örnek, Samaniler dönemine ait İran metal işçiliğinin bir örneği olup Hermitaj Müzesi’nde sergilenmektedir.
Ana modelden silikon kalıp alınır. Kalıba polyester malzeme dökülür. Kalıptan çıkarıldıktan sonra zımpara yapılır ve yüzey düzgünleştirilir. Ayırıcı malzeme kullanımı sürecin bir parçasıdır
Bir bronz heykelin oluşum süreci
Atölyenin hazırlanması: Heykelin malzemesine uygun araç ve gereçlerin temin edilmesi.
Malzeme ve gereçlerin temini: Kil, alçı, hamur, balmumu, strafor, silikon, fiberglas reçinesi ve diğer malzemeler
.Modelaj: İlk tasarımın seçimi ve iskeletin oluşturulması.
Kalıp alma: Kalıp alma yöntemine uygun malzeme ve materyalin seçilmesi.
Sert yüzeylerden kalıp alma: Hızla sertleşen malzemelerle (örneğin, heykel
alçısından) yapılır. Tek kullanımlık kalıplar genelde basit heykeller için uygundur.
Alçıyla kalıp alma: “Kalıp içinde kalıp” yöntemiyle uygulanır. Uygun açılar seçilip yüzeyler sadeleştirilir ve ayırıcılar kullanılarak dikkatle yapılır.
Silikonla kalıp alma: Farklı silikon türleri kullanılarak gerçekleştirilir.
Geleneksel kum döküm yöntemi. Kayıp balmumu yöntemi.
CO2 yöntemi (kum, yapıştırıcı ve gaz karışımıyla).
- Ana modelden silikon kalıp alınır.
- Kalıba polyester malzeme dökülür, çıkarıldıktan sonra zımparalanır ve düzeltilir.
- İkinci kez hassas bir silikon kalıp alınır. Kalıp kuruduktan sonra, içine erimiş endüstriyel balmumu dökülür.
- Balmumundan model, seramik malzeme ile kaplanır (bir hafta boyunca katmanlar halinde).
- Seramik kalıp, fırında pişirilir ve içindeki balmumu eritilip çıkarılır.
- Kalıba erimiş bronz dökülür. Seramik kabuk kırılır, heykel çıkarılır, fazlalıklar temizlenir, cilalanır ve patine edilir.
Bronz Dökümün Tarihi:
Döküm sanayisinin geçmişi yaklaşık 7000 yıl öncesine, Mezopotamya uygarlığı dönemine dayanmaktadır. O dönemde altın döküm, süs eşyaları yapmak için kullanılıyordu. Zamanladiğer metaller de döküm sanayisinde yerini aldı. Bu metallerden biri, bakır ve kalayınbirleşimiyle elde edilen bronzdur
M.Ö. de bulunan bronz heykeller ve kutsal emanetler Bakır ve kalayın (bronz) birleşiminden dökülen heykeller,korozyon, aşınma ve doğal hasarlara karşı daha dayanıklıdır5200 yıl öncesine dayanan ve Mezopotamya uygarlığına ait, bakırdan yapılmış döküm bir kurbağa heykeli, en eski değerli döküm eserlerden biridir.
Tunç Çağı:
Tunç Çağı, Bakır Çağı’ndan sonra ortaya çıkmıştır. Bu döneme “Tunç Çağı” denmesinin sebebi, bu dönemdeki metal eserlerin çoğunun bronz alaşımından yapılmış olmasıdır. Arkeolojik kazılar, İran halkının MÖ 5000 yılından itibaren bronz alaşımını bildiğini ve döküm yöntemiyle metal eserler ürettiğini göstermektedir.İran’ın bronz dökümde uzman ve yetenekli olduğu bölgelerden biri, Batı İran’ın orta kuşağında yer alan Luristan’dır. Luristan’a ait metal eserler, araştırmacıların ve arkeologların ilgisini çekmiş ve günümüzde bu bronz heykel ve objeler dünyanın büyük müzelerinin vitrinlerini süslemektedir.
Bu eserler “Luristan bronzları” olarak adlandırılmaktadır.
Luristan Bronzları:
At Bağlama Ekinleri, Luristan Bronz Döküm FigürleriLuristan halkı, çevresindeki doğa sembollerini kullanarak ve değerli bir alaşım olan bronz ile tanışarak çok güzel heykeller ve araç gereçler yapmaya başladılar. Bu eserlerin kalıntıları, birçok
sanatçıya ilham kaynağı olmuş ve onların eserlerini yaratmalarına yardımcı olmuştur.Luristan bronzları, sadece basit bir sanat eseri değil; aynı zamanda bir
halkın düşünce tarzını, geleneklerini ve sosyal, kültürel yaşam biçimlerini içeren paha biçilmez bir hazinedir.
Bu halk, sanatı değerli taşlardan daha üstün tutuyordu ve hala tutmaktadır.
Luristan bölgesinde bulunan heykeller ve süs eşyaları dört gruba ayrılabilir:
(Başlıklar)
(At biniciliği ekipmanları : Ayaklık, başlık ve diğer malzemeler) (Broşlar)
(Çalışma araçları ve tarım ile günlük yaşam eşyaları)
Sancak Başlıkları
Sancak başlıkları, bronzdan yapılmış ve çeşitli şekillerde tasarlanmış işlevsel objelerdir. Özel törenlerde genellikle ahşap ya da hafif metalden yapılmış bir direğin üst kısmına monte edilip sabitlenmiştir.
Bu başlıklar genellikle yaşam alanlarındaki canlılardan esinlenerek zarif heykeller şeklinde tasarlanmıştır. Bu tasarımlar arasında özellikle yaban keçisi figürü öne çıkar. Bazen sanatçılar hayal güçlerinden yola çıkarak, erkek ya da bazen kadın figürleri yaratmışlardır. Bu figürler genellikle bir avcıyı temsil eder ve bir yırtıcı hayvanı ele geçirdiği sahneleri canlandırır.
İranlı bir kahramanın, güçlü aslanlarla savaşıp onları kollarında esir aldığı sahne, Lorestan bronz işçileri arasında da popüler olmuştur. Bu hikaye, ustalıkla işlenerek heykel ve kabartma şeklinde, bronzdan yapılmış iğneler, at dizginleri ve ok torbaları üzerine dökülmüştür.
Lorestan Bronz Sancak Başlıkları ve Diğer Eserler
Lorestan’da bronz döküm tekniğiyle yapılan başlıklar ve bronz baltalar, başlı başına birer sanat eseri olarak kabul edilir. Bölgedeki kazılarda çok sayıda bulunmasına rağmen, her biri eşsiz ve benzersizdir. Lorestan’ın yetenekli döküm sanatçıları, bir bronz baltayı döktükten sonra kalıbını kırar, böylece her eser tek ve yüksek değerli kalır. Bu yöntem, bu eşsiz sanat eserlerinin değerini korumuştur.
Luristan döküm baltalarının baş kısmıKüçük bronz heykeller: Luristan’da yapılan birçok heykelde görülen hayvanlardan biri yaban keçisidir. Yaban keçisi, İran kültür ve sanatında doğurganlık ve bolluğun sembolü
olup, çevikliğiyle çabanın da bir göstergesi sayılır.3-4 santimetre büyüklüğündeki küçük bronz heykeller, genellikle çocukların kıyafetlerine süs olarak dikilen ve kullanılan takılar şeklinde yapılmıştır. Bu minyatür heykeller üzerindeki ince işçilik ve oyma desenler hayranlık uyandırıcıdır.
Lorestan döküm Bronz balta başı M.Ö. birinci ve ikinci binyılda Luristanlı sanatçılar tarafından üretilen bu zarif bronz eserler, yalnızca yapımcılarının ustalığını değil, aynı zamanda o dönemin hayal dünyasını da gözler önüne serer. İranlı sanatçıların ellerinden çıkan bu eserler, güzellik ve hayali varlıklarla dolu bir dünyayı tasvir etmektedir.