ZEYTİN AĞACI
Zeytin ağacı olabilseydim eğer
Küllerimden doğardım canım her yandığında
Yüzüm yüreğime ayna, dilim sürçmesiz
İnsanı yanıltmazdım, sevdiğim doğayı da
Sonsuza ağardı ömrüm, sevgim ölümsüz
Zor köprüden geçerken direncimi bilerdim.
Korkusuz uzanırdım görkemli mavilere
Ölümsüzlüğü tadıp tattırırdım yalansız
Özgürlüğe koşarken ateşle yarışarak
Dili başka, yüreği sus olana
Aşksız uçurumlardan uzak dursa dilerdim.
Su taşımayın derdim gözyaşı ırmağına
Özüm sözüme yoldaş, imgeler şiirime
Kimsesiz güvercinin kanatlarını kırıp
Masallar yazdırmazdım insan avcılarına
Kırk mumun direnciyle tinden tine geçerdim.
Kışa, ayaza direnirdim zemheri soğuğuna
Sınırları kaldırıp silerdim ölümleri
İnsan denen varlığı çekip kinden ateşten
Dallarımla sarardım ürkek yalnızlığını
Cephede bir çocuğun ıslak bakışlarına
Gözlerimin ferinden, yeşilimden sürerdim,
Zeytin ağacı olabilseydim eğer.