KENTLERİN KALBİNE İNDİ DAĞLAR
Uyusam, ah bir uyusam,
Uğurböceklerinin konduğu bir yaprakta!
Taş da sustu,
Akşamın külleri üzerimize sindi,
Yoruldu şehrin bütün kuleleri,
Kendi kabuğuna çekildi,
İçimi yakan ağrı…
Su da sustu,
Çürüdü gök, yalnız kaldı bulut,
Hiçbir gözyaşı örtmüyor artık,
Toprağa düşmüş çocukların bedenlerini!
Gök sustu, bulut sustu,
Ay ışığı yakamoza küstü,
Kentlerin kalbine indi dağlar
Hiçbir sokak geri veremez artık,
Rüyaları çalınan çocukların oyunlarını!
Yürek sustu dil sustu,
Rüzgâr estiği yolu unuttu,
Sahi gün ne zaman akşam oldu?
Ne zaman unuttuk kuşlara ıslık çalmayı?
Zaman kasırgaydı uzaklara taşıdı bizi,
Gittiğimiz hiçbir kentin rengi olamadık,
Arkamızdan çocukluğumuz ağlıyor şimdi!
Sözün bittiği yerdeyiz,
Hiçbir acı saklanmaz oyalı mendillerin arasında.