ÇIĞ DERGİSİ ÖN SÖZÜ/TURGUT ALP EROĞLU

Anadolu’nun bitip tükenmez taşralılığı içinde sıkışmış insanlar, hayallerinin uçsuz bucaksızlığı karşısında Anadoluluk fikrinden ileri gelen bir alışkanlık ile sanattan ve felsefeden uzak kalmayı kanıksamış bir halde eylemsizliği seçerler. Sanki bu topraklarda düşünmek ya da düşündüğünü dile getirmek yasaklı eylemmiş gibi bir hissiyatla hareket ederler. Anadolu’nun şehirlerinde tiyatro, opera ya da heykel sanatı eğreti bir vaziyette; bir turistin gezip görüp gitmek üzere yaptığı ziyareti anımsatır. Sanki sanat; buraya ait değilmiş ve hiçbir zaman da buraya ait olmayacakmış gibi bir izlenim bırakır. Bu durumun nedeni acaba nedir diye sormak isterim kendimce. Bu durum Anadolu insanından mı kaynaklanıyor; yoksa bu insanlara layık görülen sanatsız ve felsefesiz bir hayattan mı? Tolstoy’un “Diriliş” adlı romanında “Maslova’ya reva görülen hayat gibi mi? Doğduğun günden itibaren ne yapacağına, hangi işte çalışacağına ve nasıl bir insan olacağına karar veren bir görüşten mi kaynaklanıyor? Anadolu’ya üstten bakışın altında elbette tarihsel ve sosyolojik nedenler var. Bizim sanata veya felsefeye meyyal olmadığımızı ya da medeni unsurlardan uzak olduğumuzu ve bu kıvama asla gelemeyeceğimizi savunan görüşün acımasızlığını, sanatın ve düşüncenin soyutlandığı Anadolu şehirlerine bakınca rahatlıkla görmek mümkün. Fakat biz ne yapacağız bu durum karşısında? Önemli olan da bizim ne yapacağımız değil mi? Bize uygun görülen kadere boyun eğmek mi yoksa hayallerinin peşinden gitmek mi? O hayalleri gerçekleştirmek için Anadolu’dan çekip gitmek mi? Kanımca yapılması gereken bulunduğumuz yerde düşüncemizi ve sanatımızı ortaya koymak ve bir tohum ekermişçesine o sanata ve düşünceye titizlikle yaklaşıp savunusunu yapabilmek ve büyümesini sağlamak. İşte bu duygular içinde insanların söz söyleyebilmesine olanak sağlamak, hayallerinin ve öz düşüncesinin peşinden giden insanları bir araya getirebilmek için “ÇIĞ DERGİSİ”ni kurduk. Pek çok sanatçı, yazar ve şair arkadaşımın katkılarıyla vücuda gelen bu dergi, okurlara yeni hayaller ve düşünceler kazandırma temennisiyle yola çıktı. 

    Bir çığ küçük adımlarla başlar; sonra büyür, önüne geleni yıkar devirir. Yenilenmek ve taze bir hayata kavuşabilmek; eskimiş, yıpranmış, köhnemiş her şeyden arınmak için bir çığın yıkıcı gücüne ihtiyaç vardır belki. İrkilip hayatta olduğumuzu haykırmak, yeni başlangıçlar yapabilmek için harekete geçmenin tam zamanıdır şimdi. “Çığ” bize reva görülen hayatı yıkarak kendi ellerimizle, düşünce ve sanatımızla yeni bir hayatı kurma fikridir. Bu amaç içinde hareket barındırır, düşünce barındırır, sanat barındırır. Bizi var edecek ve geleceğe taşıyacak olan da budur.

     Sevgi ve saygılarımla…

                                                                  
Turgut Alp EROĞLU

Çığ Dergisi Genel Yayın Yönetmeni