Farsça’dan çeviren: Şeyda Balcı
Papirüs’ten Kâğıda ve Papier-Mache
Kağıdın Bulunması: Papirüs Bitkisi
Yaklaşık MÖ. 3000 yıllarında Mısırlılar, önce zeytin ve hurma ağacı yapraklarından, ardından Nil Nehri kenarında yetişen ve “papirüs” adı verilen bitkinin kabuklarından/liflerinden kağıt yapmayı başardılar. Papirüs, kalın ve uzun gövdeye sahip kamış benzeri bir bitkidir. Mısır’dan sonra İtalya ve Yunanistan’da da kullanılmaya başlanmıştır. İngilizce’de kâğıt anlamına gelen “paper” kelimesi de papirüsten türemiştir. Mısırlılar, bu bitkinin 40 cm uzunluğundaki saplarını kesip uzunlamasına ikiye bölerlerdi. Daha sonra kabuğu saptan ayırıp ince şeritler haline getirirlerdi. Bu şeritler yan yana dizilir ve ikinci sıradaki şeritler ilk sıranın üstüne dik açı oluşturarak yerleştirilirdi. Bitkisel zamk sürüldükten sonra şeritler birbirine bastırılırdı. Bir sonraki aşamada, elde edilen ürün kurutulup yüzeyi pürüzsüz hale gelene kadar fildişi ya da başka kemiklerle aşındırılırdı. Bu tarihten sonra diğer ülkelerin düşünürleri papirüs üretimini geliştirerek nihayet bugün “kâğıt” olarak kullandığımız ürünü icat ettiler.
Selüloz liflerinin (çeşitli bitkisel maddelerin lifleri/fiber) saçaklandırılarak birbirine sıkıştırılması ve bağlanması ile oluşturulan ve üzerinde baskı yapılmaya elverişli tabakaya kâğıt denir
Kâğıt, değişik kalınlıkta ve ağırlıkta ince yapraklar halinde üretilir. Selüloz, bitkisel maddelerden elde edilen kumaşların ana maddesidir. Bu kumaşlara pektos (pectose) ve lignin eklenir. Bu iki madde, kâğıdın daha dayanıklı olması için kullanılan kimyasal maddelerdir. Selüloz en saf haliyle hidrofil pamukta bulunur. Kâğıt yapımında kullanılan selüloz, eskimiş pamuk kumaşlar, keten ve bambudan elde edilir. Ayrıca bazı ağaç dallarında bulunan selüloz da kâğıt yapımında kullanılabilir. Selülozun en önemli özelliği, bu maddenin kendiliğinden rulo haline gelmesi ve iç içe geçmesidir; bu da kâğıdın oluşmasına neden olur.
Kağıt İki Aşamada Yapılır:
A) Kumaş ya da tahtadan alınan selülozun gereksiz maddelerden arındırılması ve elde edilen maddenin hamur haline getirilmesi.
B) Hamurdan kâğıt yapımı için kâğıt yapımında kullanılan selüloz, kumaş, tahta, buğday sapları, yonca ya da pirinçten sağlanır. Bazılarına göre “kâğıt” kelimesi, Sanskritçede “Kazi” kelimesinden türetilmiştir. Bazılarına göre ise Türkçe veya Çince “Kok-” kelimesinden türetilmiştir.
Asya ülkelerinde ise birbirine yakın kelimeler kullanılır. Örneğin, Farsçada “Kagez”, Arapçada “Kırtas” terimleri kullanılır; bu da Yunanca “Kartes” veya “Chartes”ten gelmektedir
Kâğıdın Çin halkı tarafından pamuk hamuru, keten ve bambu kullanılarak yapıldığı öne sürülüyor. Milattan yüzyıl kadar önce, Çinli bilim adamı T’saliun, bitkisel lifler ve eski kumaşları kullanarak bir çeşit kâğıt üretti. Zamanla başka ülkeler de kâğıt yapımına başladılar; 600 yılında Kore ve Japonya’ya, oradan da Semerkand ve Bağdat’a geçti. Bağdat’ta ilk kâğıt fabrikasını Fazıl Bin Yahya Barmaki kurmuştur.
ABD’de ilk kâğıt fabrikası 1690 yılında William Rittenhouse tarafından Pennsylvania eyaletinde kuruldu. ABD’den sonra en çok kâğıt ve kâğıt üretim makineleri yapan ülke Finlandiya’dır. Artık ilk basit ve ilkel kâğıt üretim makineleri yerini gelişmiş makinelere bırakmıştır. Finlandiya’nın %90’lık ihracat dilimi kâğıt üretiminden sağlanıyor ve Helsinki kâğıt sanayii dünyanın en önemli sanayilerindendir. 19. yy.da bu sektörde nitelik ve nicelik açısından ciddi değişiklikler meydana geldi. Bugün bilimsel araştırmalar ve büyük yatırımlar sayesinde farklı kullanımlar için büyük miktarlarda kâğıt üretiliyor. En kaliteli sayılabilecek kâğıt türleri Kanada, ABD, İsveç, Finlandiya, Japonya ve Brezilya’da üretilmektedir. Günümüzde kağıdın ve çeşitli kimyasal maddelerin karışımında ilginç sonuçlar alınıyor. Mesela rezin, polyester, epoksi ve buna benzer maddeler kâğıdı ister sertleştiriyor ister hafifleştiriyor ya da heykel ve rölyef kullanımı için hazır haline getiriyor.
PAPİER-MACHE
Çin’de Han hanedanı zamanından kalma üniformalar, şapkalar ve bazı kaplar Papier-Mache cinsinden yapılmıştır. Bu hafif ama dayanıklı maddeden yapılmış en eski malzemelerden biri İran’da yapılan bir tabut çeşididir. Bugün ABD’nin bazı eyaletlerinde yapılan tabutlar bu maddeden yapılıyor. Avrupa’da ‘Paste-Paper’ olarak adlandırılan mukavva 1850 senesinden sonra Almanya, Fransa ve İtalya’da yapıldı.
İngiltere’de bir kalay ustası ürettiği eşyalarda söz ettiğimiz sert kâğıttan yani kâğıt panelden faydalandı. Fakat bu malzeme İngiltere’nin nemli havasından dolayı kurumadığı için reçine karışımı bir vernik kullandı.
Papier-Mache’ten üretilen ve tahta kadar sert olan kâğıt yapımı için yumuşak kâğıdın iki yüzüne un ve geleneksel bir çeşit yapıştırıcı olan ‘serişm’ karışımı sürülüp üzerine keten yağı eklenir. Daha sonra metal bir kalıba yerleştirilir ve 37 derecede kurutulur. Bu ürün son derece dayanıklı ve su geçirmezdir.
Ticari amaçla papier-mâché kullanan ilk millet Fransızlar oldu. Daha sonra Rusya, İngiltere, Avrupa’nın diğer ülkeleri ve ABD’de bu malzemeden çeşitli eşyalar üretildi. Bu eşyalara örnek olarak kalem kutusu, kalemdan (kalemlik), çeşitli oyuncaklar ve abajur çeşitlerini gösterebiliriz. Papier-mâché’nin yapım öncesi yumuşak olması ve yapımdan sonra sertleşmesi özelliği, bu materyali maket yapımında ve mimari alanda aranan bir malzeme haline getiriyor. Bu yüzden sanatçılar bu maddeyi kullanarak kalıcı eserler bırakmışlardır; Norveç’te yapılan yekpare bir kilise maketi bunun en meşhur örneğidir. İranlı sanatçılar ve zanaatkarlar bu materyalle tanıştıktan sonra yeni teknikler geliştirerek yağlı kaplar, ayna çerçeveleri, Kur’an rahlesi ve benzer sanat eserleri ürettiler. Bu eserler İran el sanatları alanında ‘Laki’ olarak adlandırılır. Bazı belgelere göre sanatçılar Safevi Hanedanı döneminde papier-mâché kullanarak çeşitli el sanatı eşyaları ürettiler. Çoğunluğu Gazvin ve İsfahan’da üretilen bu eşyalar, hünerli ressamların elinde bazen savaş alanlarını anlatan hikayelere bazen tezhip ve hat süslemelerine dönüştü. İsfahan ekolünde kırmızı gül ve gölgeli yaprakların ayrı bir yeri vardır. Bu eserler Zand Hanedanı döneminde zirveye ulaşmıştır. Papier-mâché malzemesinden üretilen eşyalardan biri kalemdan (kalemlik) olmuştur. Zand Hanedanı döneminden önce kalemdan ahşap ve metalden üretilirdi ve altın varak ile süslenirdi. Ancak, son derece ağır olan bu malzemenin taşınması yazı yazanları epey zorlardı. Zand dönemi sanatçıları papier-mâché kullanarak taşıması kolay kalemlikler üretmeyi başardılar ve bu toplum tarafından çok beğenildi. Böylece, Tahran ve İsfahan’da sayısız kalemlik atölyesi açıldı. Bu atölyeler yıllarca iç ve dış piyasalarının ihtiyaçlarını karşıladı. Bir kalemdanın fiyatı üzerindeki süslemeye göre değişir. Nasereddin Şah döneminde kalemdan süslemesi işini yürüten ressamlara yüksek ücretler ödenirdi. Ancak, transfer kağıdının bulunmasından sonra kalemdan süsleme işi gözden düştü ve bu sanatla uğraşan sanatçılar başka alanlara yöneldi. Böylece değerli kalemdanlar mağaza vitrinlerinden müzeler taşındı veya özel koleksiyonlara eklendi. Fakat papier-mâché sanatçıları, bu değerli sanatın unutulmaması için çerçeve, Kur’an rahlesi veya mücevher kutusu gibi farklı eşyalar üretmeyi sürdürdü.
Papeir-mache (Sanatçı : Susan Waters)
Günümüzde Papier-Mache Üretimi:
Günümüzde Papier-Mâché üretiminde geleneksel yöntemlerden farklı yöntemler kullanılmaktadır. Kitap ve albüm kapağı, ayna çerçevesi, rahle ve diğer yüzeyi düz olan ürünler için objenin her tarafından 3-4 cm genişlikte kaliteli beyaz bir kâğıt ıslatılıp 15x50x60 santimetrelik mermer zemin üzerine yayılır. Kâğıt ile mermerin arasında hava boşluğu kalmadığından emin olduktan sonra, kâğıdın üzerine küçük ebatta kesilmiş ve tutkala batırılmış gazete kâğıdı parçaları yapıştırılır. Bu işlem, istenilen kalınlığa ulaşıncaya kadar tekrarlanır. Bu aşamadan sonra harcın üstü beyaz kâğıt ile kapatılır. Elde edilen altı ve üstü beyaz kağıtla kaplı bu ürüne ahşap panel yerleştirilir ve ağır bir obje kullanılarak bastırılır. Ürün yaklaşık 24 saat içinde kurur ve kösele bıçağı ile kesilebilir. İstenilen şekilde dairesel, dikdörtgen ya da başka geometrik formlar oluşturmak için kurumaya bırakılmadan önce çeşitli kalıplar kullanılabilir. Keskin ve dik açılı formdaki eşyalar kuruduktan sonra törpülenerek pürüzsüz hale getirilir. Papier-Mâché ürününün boyanması için önce iç ve dış yüzeyler yağlı astar boya ile boyanır. Boya kuruduktan sonra, eğer astar için açık renk kullanılmışsa, yüzeye bir kat keten yağı vernik sürülür ve istenilen motif çizilir. Astar boya için koyu renk kullanıldıysa, yüzey vernikle kaplanır, arzu edilen tonla boyanır ve üzerine motif işlenir. Boyama ve motif işlemi bittikten sonra sıra cilalamaya gelir. Renklerin sabit kalması için hint yağı ve selvi ağacı yağı karışımından oluşan ‘Kaman’ yağı cilası kullanılır. Günümüzde hazır yağlar ve cilalar da kullanılmaktadır. Cilalama işlemi, yumuşak bir fırça kullanılarak tozsuz bir ortamda üç kez tekrarlanır.
Kağıttan Heykel Yapmak İçin İki Teknik Kullanılır:
- Kat kat yapıştırma
- Kâğıt hamuru kullanma
Kat kat yapıştırma tekniğinde heykelin alt yapısında strafor kullanılır. İlk önce kağıt üzerine bir desen çizilir; ardından bu desen strafor bloğunun üzerine yerleştirilip maket bıçağı ile kesilir. Gazete kâğıdı veya müsvedde kağıdını küçük ölçülerde kesiyoruz ve ılık su ile incelttiğimiz tutkal kasesine daldırıyoruz. Sonra, kâğıdı yumuşaması için avucumuzda iyice sıkıyoruz ve daha önce kestiğimiz strafor parçasına yapıştırıyoruz. Bu işlemi, yüzeyi düz bir hizaya gelinceye kadar beş kez tekrarlıyoruz ve açık havada kurumaya bırakıyoruz. Genelde objenin son katı için deri kâğıt kullanırız, zira yumuşaktır ve objenin tüm açılarını güzelce kaplar. Bu noktada, strafor ile kestiğimiz diğer parçalara da aynı işlemi uyguluyoruz ve kurumaya bırakıyoruz. Bu arada, parçaların zeminle çok temas etmemesine dikkat ediyoruz.
Bütün parçalar kuruduktan sonra nihai şeklimizi oluşturmak üzere parçaları bir araya getirip ince tutkal yardımıyla birbirine yapıştırıyoruz. Heykelimiz bir iki saat içinde kurur ve boyamaya hazır hale gelir. Bu tekniği strafor yerine sıkıştırılmış kâğıt kullanarak da uygulayabiliriz. Şöyle ki ilk önce gazete kâğıdı ya da eski dergilerin yapraklarını sıkıştırıp iplerle bir araya getirerek planladığımız formun altyapısını oluştururuz. Sonra tutkalladığımız kâğıt parçalarını iskeletin üstüne kat kat yapıştırırız. Daha büyük heykellerde, formun ayakta durması amacıyla çıta ya da metal parçalar kullanabiliriz. Aslında kâğıttan yaptığımız heykeller hafiftir ve genelde demir parçalarına ihtiyaç duymayız.
Heykelin temelini oluşturduktan sonra, tutkalladığımız kâğıtları üst üste ve kat kat yapıştırırız ve bu işlemi heykelimizin nihai şeklini alıncaya kadar tekrarlıyoruz. Açık havada kullanılacak heykellerin son katına reçine veya cam elyaf (fiberglass) kaplaması kullanabiliriz.
Kâğıt Hamuru Hazırlamak:
İlk önce, kullanacağımız kâğıtları küçük parçalar haline getiririz. Gerekirse kâğıt doğrama aletiyle doğrarız. Sonra, kâğıt parçalarını metal kapta ya da bir kovada inceltilmiş tutkalla karıştırıp gölgede 12 saat kadar bekletiriz. Bir sonraki adımda, tokmakla yumuşak bir hamur elde edinceye kadar ezeriz. Bu aşamada renkli ya da yağlı kâğıt kullanmayız; zira bu tip kağıtlardan homojen bir hamur elde etmek mümkün değildir ve tutkal hamurun içine nüfuz edemez.
Hamur Kalıbı
Kâğıt hamuruyla pozitif ya da negatif model kalıbı elde etmek mümkün. Hamurun model kalıba yapışmaması amacıyla ince bir kat selfon kullanılabilir. Daha karmaşık objeler için katı tereyağı ya da motor yağı kullanılır. Kağıtla kalıp yapma tekniği heykelle aynıdır fakat burada kâğıt hamuru kullanılır.
Kâğıt hamuruyla heykel yapımı: Kâğıt hamuruyla heykel yapımı teknik olarak mum, çamur ya da heykel hamurundan farklı değildir. Şöyle ki ilk önce forma uygun tahta değnek ya da metalden bir iskelet hazırlanır ve sonra boş alanlar kuru kağıtlarla doldurulup iplerle iskelete bağlanır. Sonra kâğıt hamuruyla sıvalanır. Kâğıt hamuru eşit kalınlıkta aşağıdan yukarıya doğru uygulanır. Hamur havada normal şartlarda 24 saat içerisinde kurur. Kuruduktan sonra zımparalanır ve boyamaya hazır hale gelir.