KADINIM
Çatık kaşlarından geçip kırık kalbinde soluklandım yine ve ne bulduysam sana dair, el bebek gül bebek büyüttüm yüreğimde. Sen kadınım ağlamadın hiç!
Zaaflarımdan göz gözü görmezken bile zayıflığımı belli etmedin! Nasıl da mağrur ve dimdiktin, nasıl da geçip gitmiştin kendinden.
Vedalar, kangren olmuş bir yüreğin hazin çığlıkları değil midir?
Senden ötesine geçip gidememiş bir ruhken ben, dünyaya anlatamadıklarım için mi, sana anlatamadıklarım için mi kahrederim kendime?
“Beni anımsa” deyişinde kesilirdi soluğum, beni anımsa… Sol yanımda derin bir kesikti unutmak, bütün bir bedene hapsolmuşken sen!
Kadınım, pervane misali uçtum sana ve yanında kavrulup döndüm küle. Zindanlardan çekip çıkardın ya umudumu ve gömdün ya öfkemi o zindanlara ve hiç olmaktan ötesinde var olmak koydun ya adımı… Sana ram oldum, ateşlerde yanacağımı bile bile!
Varsay ki diledim seni, ne çıkar vazgeçmişken kendimden ve usul usul terk etmişken yüreğimi. Ne çıkar özlemek tavan yapmışsa hücrelerimde ve sen bir adım ötemde buruk bir tebessümle duruyorken sana kavuşamadıktan sonra ha yaşamışım bu gezegende, ha ölüp terk-i diyar etmişim bu boş bedeni!
KADER KİTABI
Nazına nesirler yazdığım,
Nâzımdan beter ettin beni!
Şiir desem değil diyorlar,
İlla hesap kitap ediyorlar!
Nazına şükürler ettiğim,
Doğduğuma pişman ettin beni!
“Olsun” diyorum “olmaz” diyorlar,
İkimize de yazık ediyorlar!
Nazına sirayet ettiğim,
Sen diyorlar böyle değildin!
Düşmüşüm diyorum o topraktaki tohuma,
“Yazık” diyorlar onca zulüme!
Olsun diyorum olmaz diyorlar,
Helalime yazık ediyorlar!
Nazına üç vakit biçtiğim,
Falında telve ettin beni!
“Çevir” diyorlar, diyorum lüzum yok!
Kader kitabında yazıyor adı!