ATİLLA KÖPRÜLÜOĞLU’NUN YENİ KİTABI: “SÜVEYDA”
Atilla Köprülüoğlu’nun yeni kitabı “kalpteki küçük siyah nokta” anlamına gelen “Süveyda” yı tanıtmak istiyorum. Bakın önsözde kimler ne demiş? Ataol Behramoğlu: “Bazı insanlar hayata dostça gülümsemek için gelmiş gibidirler. Sanki olumsuzu olumluya, kötülüğü iyiliğe dönüştürmekle görevlidirler. Atilla Köprülüoğlu ile her karşılaşmamız bende böyle ışıklı bir duygu uyandırır. Sevincine ortak olduğu gibi sıkıntını da paylaşmaya hazırdır. Onun için dünya yaşanmaya, üretmeye değer bir yerdir. En büyük erdem çalışmak, yazmak, yeni duygular keşfetmektir. Ege toprağında yoğrulmuş Ege güneşinde pişmiştir. İzmir‘in çocuğudur; tepeden tırnağa yoldaştır, kardeştir.
ONURUNU TİTİZLİKLE KORUR
Uğur Dündar: “Değerli çalışma arkadaşım Atilla Köprülüoğlu; meslek onurunu titizlikle koruyan, usta bir gazetecidir. Yazılarını keyifle okurum. Descartes; ‘İyi kitaplar okumak geçmiş yüzyılların seçkin insanlarıyla sohbet etmek gibidir.’ der. Atilla kardeşimin son eseri de böyle bir kitap. Beğenerek okuyacağınıza inanıyorum.”
KİMSEYİ İNCİTMEYEN BİRİSİ
Müjdat Gezen: “Atilla; özel hayatında olduğu gibi gazetecilik ve yazarlık hayatında da kimseyi incitmeyen, iyi huyunu kalemine yansıtan bir kardeşimdir. Bu kitap elinizde olduğuna göre okuyorsunuz demektir. ”
Haluk Şahin: “Şu rezilliklerle dolu dünyada güzelliklerin, dostlukların, sevgilerin altını mavi mürekkepli kalemiyle çizen yazardır Atilla Köprülüoğlu. Kalemini Ege’ye banar; öyle yazar, o yüzden tükenmez.”
Atilla da kitaba adını veren, eskimeyen dostu, gazeteci-yazar-şair Ünal Ersözlü’ye; çıkmasında büyük emek veren, genel yayın yönetmenliğini üstelenen gazeteci-fotoğraf sanatçısı Esat Erçetingöz’e içtenlikle teşekkür ediyor, “Var olsunlar” diyor. Bu kez de söz Ünal Ersözlü’de:
YENİ HEYECANLI YOLCULUK
“Bin yıllık kıymetli dostum, sevgili kardeşim Atilla Köprülüoğlu, yıllarını gazetecilik mesleğine vermiş, pırıltısını hiç yitirmemiş; her zaman emeğin, doğrunun, adaletin, barışın, sevginin yanında durmuş, iyi insanlığıyla da öne çıkmış, ürettikleriyle övgüye değer bir isimdir.
Aynı zamanda kalemi güçlü, bir yazı ustasıdır. Geçtiğimiz yıllarda, ‘Aşina Yüzler’ adlı portre yazılardan oluşan harika bir kitabını okumuştuk. Değerli dostum Köprülüoğlu; bugünlerde yeni, heyecanlı bir yolculuğa çıktı.
TAM BİR BAŞUCU KİTABI
Deneme ve anlatılarından oluşan, insana ve yüreğe dokunan yazılarını kitaplaştırdı. Benim de gazetecilik mesleğini sürdürürken ilk özel ustalarımdan biri olan, güzel yürekli ağabeyim, sevgili Esat Erçetingöz, Atilla’nın bu kitabının genel yayın yönetmenliğini üstlendi. Esat Ağabeyimin tasarım ve baskı sürecinde gösterdiği özen, verdiği emek; kitabın içeriğini oluşturan, kalplerin kucaklaştığı yazı bütünüyle buluşunca, ortaya tam bir başucu kitabı çıktı.
ANLAMLI İSİM ÇOK YAKIŞTI
Sevgili Atilla, ortak hatıralarımızı çoğaltmak ve dostluğumuzu onurlandırmak arzusuyla, kitabın adını benim koymamı istedi. Ben de Türkçede az kullanılan; ama lirik ve özel bir anlamı olan ‘SÜVEYDA’ adını verdim bu kitaba. Önemli olan benim bu adı kitaba vermiş olmamdan çok, kitabın değerli içeriğinin bu ada çok uyması oldu. Yani bu isim, bu güzel kitaba yakıştı. Sonuçta süveyda kelimesinin anlamını siz kitabı edinerek içselleştirebilirsiniz.”
GÖNÜL NOKTAM’DAN ‘MERHABA’
Atilla da çok kolay okunabilen, belleklere yer edinmiş portreleri canlandıran kitabın, “Dostlarıma” diye başlayan son bölümünü, “Alnınız açık, yüzünüz güleç, yüreğiniz ferah, gönlünüz şen; canınız sağlam, keyfiniz tam olsun. Güzel günlere… Dostluğunuzu duyumsamanın onuruyla; ‘Gönül Noktam’ dediğim, ‘Süveyda’dan merhaba, dostlarım merhaba!” diye sonlandırmış.
DOSTLARLA OMUZ OMUZA
Atilla Köprülüoğlu, geçen gün kitabını Yakın Kitabevi’nde imzaladı. Dostları yalnız bırakmadı onu, aşırı sıcağa karşın bayram yerine çevirdi ortalığı. “Emeğine, kalemine sağlık, okurun bol olsun Atilla” diyorum. Ve biraz da bencillik yaparak, yıllardır emek verdiğim gazeteden ve yazılarımdan birtakım gerekçelerle ay(ı)rıldığımda onun köşesine taşıdığı bir vefa örneği sunuyorum:
GEÇMİŞTEN KIYMETLİ YAPRAK
“Nedim Usta kanaatlarını, görüşlerini pazarlamadı. İnancı uğruna kargaşa, polemik yaratmadı. İhale takip etmedi, yağdanlık asla olmadı. Gazetecilik etiği onun için bir hizmet etiğiydi. Namuslu bir meslek erbabıdır. Gazetecilik, bu ülkede ‘Eski’sinde de ‘Yeni’sinde de hep zor çileli meslek oldu. Ama bizler, ‘Her zaman hepimiz mangal yürek/hepimiz kağıt kalem/yazacağım, yazacağız/yazacağız uzun zaman..Eyvallah.”
KALEMİNE KUVVET
Diyeceklerim bu kadardır. Fazla söz edemem. Sevgili Atilla, sağ olasın, var olasın. Kafana, emeğine, kalemine kuvvet… Kolay gelsin.
