SEVGİNİN TILSIMI
‘‘Gerçek Sevgi’’
Kendimize değer vermek, kendimizi sevmek bizi daha çok sevgiye iter. Sevmeyi bilen insan sevdiğine ilaç gibi gelir. Peki, siz hiç sevdiniz mi? Yoksa âşık olduğunuz kişiyi sevdiğinizi mi zannettiniz? Bazen insan, aşkı sevmek sanıyor ve yanıldığını çok sonra anlıyor. Aşkta sevgiden önce ihtiras gelir, şehvet gelir ve bu da zamanla söner. Bazen insan sevmekten kaçar bu da onun önceki ilişkilerinde sevilmediğini, terk edilmenin
çemberinden geçtiğini gösterir. Korkar sevmeye ve yine aynı yolda olduğunu zannedip kendini korumasından kaynaklanır. Belki de karşı tarafın onu çok sevmesinden korkar ve kaçmak ister. Bunun içindir ki hislerini gösterince, ‘‘Beni ya sevmeye devam etmezse?’’ diye düşünür. Sevdiğini kaybetmekten korkar. İnsan tek iken hep tamamlanmak ister, birinin onu anlamasını ister. Çünkü karşı tarafa emek vermiştir ve de sevildiği gibi sevmek çok güzeldir. Böyle olunca da çiçeğe, böceğe gülümserken bulur kendini. Sevdanın ateşi mumun ateşine elini uzatmak gibidir. Sevgi birlikte her zorluğa göğüs germektir.
Size bir yerden okuduğum ya da bir yerlerden dinlediğim bir hikâyeden bahsetmek istiyorum, aklımda kaldığı kadarıyla. İki senelik evli bir çift varmış. Evlilikleri çok güzel ilerlerken eşlerden biri kötü hastalığa yakalanmış. Birbirlerine destek olmaya çalışarak yollarına devam ederken kadının saçları dökülmeye başlamış. Adam da kendi saçlarını ve eşinin saçlarını sıfıra vurmuş. İkisi de bu duruma alışmaya ve üzüntülerini birbirlerine göstermemeye çalışmış. Bir süre geçtikten sonra kadının hastalığı ilerlemeye başlamış ve hastaneye yatırmaya karar vermişler. Doktorlar pek iç açıcı konuşmuyorlarmış. Adam arabanın içinde yatıyor, her sabah eşine bir pankart açıp sevgisinden bahsediyormuş. Eve de sadece üstünü değiştirmek ve banyo yapmak için gidiyormuş. Uzun bir zaman geçmiş. Bir sabah hemşire
camı tıklatıp eşinin yattığı odanın camına bakmasını istemiş. Eşinin hastalığı tedaviye cevap vermiş ve kısa süre içinde iyileşme sürecine geçmiş. Ne kadar anlamlı değil mi?
‘‘Sevginin üstesinden gelemeyeceği hiçbir şey yok!’’ diyorum bu çiftin hikayesi aklıma geldikçe.
Sevgi, her zaman yan yana olmak demek değildir. Kalplerin birliği çok önemlidir. Yakında da olsan uzakta da olsan özlem, özlemdir. Bunu hissedebilmek içinde de mutlaka ama mutlaka gerçek sevgi gerekir.
KUŞANMIŞ SEVGİLER
Takmışsın en güzel tılsımını
Tatmışsam en güzel lezzetini
Sevgiye dair
Bu gece herkes sevgiyle
Kuşatmış olsa da etrafımı
Ben yine sende demir alsam
Yine özleyerek geçse gecelerim
Özlemlerim bir bir çığır açsa
Tüm dünyayı dolaşıp gelse senin yanına
Bugün de hep yarına erteledik yine her şeyi
Hayalleri, düşleri, özlemleri
Hiç düşünmedik yarın var mı?
Şimdi mevsim hazan gönül evimde
Hıçkırığa döndü adı dilimde
Gelir mi?
Gelmez mi?
Günün birinde
Cevapsız sorular en çokta
Seni göremeyince
Yanıyor canım özlemin içimde
Bu gece özlemlerimi
Salladım gökyüzüne
Ne olur utandırma beni.
Sevgimiz kavuştu sözcüklere
Ne güzel sözler söyleniyor
Kalbimin içine
Tüm vücuduma sıcaklık yayılıyor
Kalbim inceden inceye eriyor